6 Malzemeli Kurabiye
Nilay Arda Gökdağ
Malzemeler
2-3 kaşık hurma püresi (Suda beklettiğim yumuşamış hurmaların çekirdeğini çıkarıp blender da püre haline getiriyorum.
1-2 kaşık karabuğday unu
1 çay kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı taze zencefil rendesi (toz olursa daha iyi)
2-3 çorba kaşığı tahin
6-7 adet dövülmüş ceviz
Tümünü karıştırıp, elimizi ıslatıp yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine ya da muffin kaplarına koyudum. 180 derece ısıtılmış fırında 20-30 dakika pişirdim.
Brüksel Lahanası Sote
Zuhal Dora
Bürüksel lahanasını sote, fırın, haşlama gibi damak tadınıza uygun çeşitli şekillerde pişirebilirsiniz.
Ben soteyi tercih ettim.
Tatlı kurusoğan (benim soğanım çok büyüktü yarım kullandım, siz arzunuza göre arttırabilirsiniz) İri ay şeklinde doğrayıp tencerenin altına serdim.
Bürüksel lahanalarını ayıklayıp ortadan ikiye böldüm (bir süre karbonatlı ardından da elma sirkeli suda bekletip duruladım. Böylece hem tarım ilaçları hem de böcek gibi zararlılardan arındırmış oldum. Bu yöntemi özellikle organik olmayan bütün sebze ve meyvelerde kullanabilirsiniz).
Lahanaları ortadan ikiye bölüp soğanlara ekledim, üzerine;
zerdaçal, toz kırmızı biber, tuz ve sızma zeytin yağı (arzunuza göre farklı baharatlar kullanabilirsiniz) ilave edip kapağını kapatıp, ocağın altını en kısıkta tutarak 20dk kadar soğanlar neredeyse karamelize olup lahanalar yumuşayıncaya kadar pişirdim.
Ben damak tadıma uygun hazırladım, sizde kendi yaratıcığınızı kullanıp tarifi şenlendirebilirsiniz.
Yulaf Ezmesi (glutensiz, sütsüz)
Ayşegül Mesci
Gluteni ve sütü bir süre için kesmeye karar verince bizleri en zorlayan öğün, genelde kahvaltı oluyor. İlk başta zaten insan otomatikman “ne yiyemem” konusuna kilitleniyor, buradan da “ne yiyebilirim” aşamasına geçip keşfetmeye, oynamaya, yaratmaya başlamak azıcık zaman alabiliyor. İşte o tereddüt edilen zamanlar için pek kurtarıcı bir klasiği hatırlatmak istedik size: yulaf ezmesi. Aklınıza hemen o otel büfelerinde köşedeki diyet köşesinin de en köşesinde ezik ezik talibinin çıkmasını bekleyen sade suya grimsi lapamsı şey gelmesin lütfen. Bizim yulafımız efsane olacak…
Başlamadan önce birkaç hatırlatma: Yulafınızın üzerinde “glutensiz” yazsın lütfen, yazmazsa bulaşmış olma ihtimali var demek. Çer çöp de olmasın içinde, o zaman odundan hallice bir şey oluyor. Süt yok dedik ama alternatifleri çok. Badem, hindistancevizi, kaju ilk akla gelenler. İyi bir blenderınız varsa evde yapmak süper kolay, uğraşamam derseniz dışarıdan satın alabilirsiniz, ama şekersiz olsun lütfen (üstünde yazar şekersiz diye). Hiçbiriyle işim olmaz diyorsanız, tabii suda da pişebilir yulafınız.
Malzemeler:
½ su bardağı yulaf (nazik bir bardak olsun, kazana gerek yok)
1 su bardağı süt alternatifi veya su
Yarım elma, kabukları soyulmuş, küp küp doğranmış
1 çay kaşığı kadar tarçın
1 tatlı kaşığı akçaağaç şurubu
Makul miktarda badem veya kaju ezmesi (1 tatlı kaşığını geçmeyelim, abartmayalım)
Üstüne serpmek için biraz ceviz, fındık veya pecan, -ne varsa, ne isterseniz
Biraz mevsim meyvesi (Renk olsun, kırmızı turuncu mor mavi, -nar mesela süper, mor erikler, böğürtlen, çilek, şeftali, muz…)
Serpiştirmek üzere tohumvari bir şey (parçalanmış kabak çekirdeği içi, çiya tohumu, ne severseniz)
Yapılışı:
Yulafın püf noktası, yavaş yavaş pişirmeli. Varsa döküm, yoksa elinizdeki en ağır, en kalın tencereyi kullanın. Küçük bir şey olur, hani sütlük derler ya mesela ne güzel laftır değil mi, hadi onu kullanalım. Yulafı koyalım sütlüğe, üstüne de arzu ettiğimiz süt alternatifini ya da suyu. İçine doğradığımız elmayı ve tarçını da karıştıralım. Çok kısık ateşte, arada nazikçe karıştırarak pişirelim. Kaynamasın, köpüklenmesin. Sabredin, acele etmeyin. Gözünüz üstünde olsun, 10 dakikadan sonra hangi kıvamda seviyorsanız o zamandan azıcık önce kapatın altını, çünkü ılındıkça biraz da koyulaşacaktır. İçine akçaağaç şurubunu karıştırıp bir kaseye transfer edebilirsiniz.
Üstüne biraz ceviz veya pecan, çıtırdasın diye bir cins yenebilir tohum, biraz mevsim meyvesi, ekstradan enerji isteniyorsa da mesela biraz badem ezmesi… oh, nefis işte! Kış vakti sıcacık bir kahvaltı, sağlıklı, sıkı tok da tutuyor insanı, daha ne isteriz? Afiyet olsun!